20 Şubat 2012 Pazartesi

bazen hayat durur

  Bi geçen kış böyle Ankara'da üşümüştüm , bir de bu İtalyan memleketinde bu kış üşümekteyim. Haftalardır avrupayı esir alan soğuk, buralara da uğradı ve okulları tatil etti. zaten ekonomik durumlardan ötürü kuruşu kuruşuna planlamadan gezi düzenleyemeyen bendeniz 'asistan-öğretmen' için epey zor zamanlar idi. Livorno iyi hoş da, tekrar gelme hayalleri kurmamı sağlaması için burada beni bekleyen birilerinin olması gerekecek sanırım :) artık güneş yüzünü gösterdi derken fırtınalı bir yağmur dalgası şimdi de.  uzak olma süresi maksimuma dayanmış ,' hesapsızca sosyalleşme barı' kırmızı olan bünyeyi isyanlara sürüklüyor.. bahar gelsin ,güneye inelim ve biz de şu İtalyan rüyası neymiş görelim . dilemekteyiz mütemadiyen.

  bunca zamandır burda olmama rağmen istediklerimin pek azını gerçekleştirebildim. genelde zamanımı evde geçirmek durumunda kalışım hiç hoş değil, yabani Livono halki sağolsun! ben bu kadar meraksız bir insan sürüsü görmedim. italyan sıcaklığı, akdeniz insanının güler yüzlülüğü, hesapsız dostluklar..hepsini yalanlarcasına 'çok yanlış geldiniz' diyebildi bana Livorno şu 5 ayda.

   Şu ana kadar ne italyancamı istediğim ölçüde geliştirebilmek için kasılmadan konuşacak bi çift samimi insanla karşılaştım, ne döndüğümde arayabileceğim güzel dostluklar edinebildim, ne de burada olmaktan tam anlamıyla memnun olabildim....buranın insanı yabancıya doymuş , kendi içlerine büzülüp dışaryla ilgisi kalmamış.Oysaki bu kent kurulurken özgürlüğün baş kenti olma iddiasındaydı. Farklılıklar kardeşçe yaşasın , ne olursan ol yine gel demişti bu topraklarda bu şehri kuranlar dünyanın dört bir yanındaki insanlara. ancak bu sadece tarih ve bugune yansıması ne yazık ki bir adımdan sonrasını atmayacak kadar at gözlüklü insanlar olabilmiş( en azından benim karşılaştıklarım). atalarının kemiklerini sızlatırcasına dar kafalı ve en güzel ifade ile 'indifferent' bir topluluğun, komunizmin temelleri üstünde ezerek yükselmiş kapitalizmin doğurduğu yüzeysel ilişkilerin şehri! seni hiç sevmedim Livorno, yeni bir şeyler için heveslenme özgürlüğümü, yeni bir kenti ve değişik insanları keşfetme mutluluğunu benim elimden almaktasın!
 
 her gün işten sonra ,güzel bir iki kare yakalarım diye makinemi yanımda taşıyorum. Bazen bıkkın hissettiğim zamanlarda kendime bir görev belirleyip foto çekmeye çıkma bahanesiyle dışarı çıkıyorum. ancak sanırm bu şehir,benim gibi avaraj göze sahip birine ilham verememekte :) ben de sevdiğim farklı yerlerden çektiğim birkaç fotoğrafı ekliyorum.
 Palmiyeler ve kar, yanyana gelmeye pek alışık değiller.

Karın ardından yağmur, ucu görünmeyen kış ...



   
 Tabi arada Livorno dışına çıkabildiğimde keyfim yerine geliyor. Mesela , İtalyada karnavalı ile ünlü sahil kenti Viareggio 'yu karnaval zamanında ziyaret ettim.  Viareggio karnavalı 1873 yılında, şehrin önde gelen zenginlerinin , ağır vergileri protesto etmek için kostümler içinde sokakta yürümeleri ile başlamış ve o günden bu yana, genelde siyasi mesajlar taşıyan her biri birer sanat eseri karnaval arabaları ile karnaval Viareggio'da kutlanır olmuş.

                          çocukluğumun kabusu Gulyabani, Viareggio'da da karşıma çıktı :)


                                                                  The Beatles fever


                                              Berlusconi 'nin oyunu .




      İtalyanların ünlü singer -songwriter ı Fabrizio De Andre 'nin şarkılarını temsil eden bir karnaval arabası.


                               Evet yanlış görmediniz, carla 'nın kucağındaki berlusconi!

ünlü ressamların tablolarının temsili olan bu festival arabası favorim .








Bu maket facebooku temsil ediyor ,yanındaki de arap kılığında bir festival katılımcısı.
 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder