9 Ekim 2011 Pazar

A Legal Alien: Nerede bu kitaplar?

 Livorno'ya gelirken yanıma, bagaj sınırını epeeyce açtığım için yolda okuyacağım İlahi Komedya ve birkaç ders kitabım dışında kitap alamamıştım. Geldikten birkaç gün sonra kitabım bitti ve ben de daha önce listesini yaptığım, İtalya ile ilgili çeşitli konularda okumak için sabırsızlandığım kitapları aramak için yola koyuldum. Önce sokakta gördüğüm birkaç kitapçıya uğradım ama ellerinde çok az İngilizce kitap vardı. Çoğu gerçekten çok pahalı idi ve aradığım konularda kitaplar yoktu. Böylece, Livorno'da kütüphane arama maceram başladı :)

  Öncelikle haritada gördüğüm büyük kütüphane ' Biblioteca Labronica' ile başladım. Buraya ulaşmak için evimin bulunduğu yerden , 1 saat 15 dk yürümem gerekti.


Kocaman, yemyeşil çimenlerle dolu bir parkın bahçesindeki kütüphaneyi cep telefonum ile düzgün fotoğraflayamadım ancak bir de sonbahardaki görüntüsü için buraya tekrar uğrayacağım:)


 Yukardaki fotoğrafta yoga yapan iki rastalı gencin olması gerekiyordu :) arkalarındaki de kütüphane binası.





Kütüphanenin önünde kocaman bir açıkhava sineması var, ancak programlarına göz atma şansım olamadı ne yazık ki...


 Labronica'da aradığımı bulamadım ve turist danışma noktasına gittim. Tarif ettikleri yere gittiğimde buranın aslında bir kitapçı olduğunu ve soruyu sorarken (aslında doğru ama) yanlış kelimeyi kullandığımı anladım! Çünkü İtalyanlar kitapçılara libraria , kütüphaneye de biblioteca diyorlar ve ben İngilizce de olsa 'library' diye sorduğum için yanlış yönlendirilmiştim:)

 Bu kitapçıda da aradığımı bulamadıktan sonra iş başa düştü ; internetten araştırma yaptım ve okulumun hemen karşı sokağında bir kütüphane olduğunu fark ettim. Ne yazık ki konaktan bozma bu sevimli kütüphaneden de hüsranla çıktım çünkü burası süreli yayınların bulunduğu bir kütühane imiş, tabi ki hepsi sadece İtalyanca... Görevliler beni çaprazındaki sokağa yönlendirdiler. Çok minik ve dar olan bu sokakta kütüphaneyi sormak için gördüğüm tek açık kapıdan girdim. İçerde bir resim sergisi varmış! Oralarda da bir kütüphane olmadığını görevliden öğrendikten sonra, henuz açılmamış olan sergiyi gezmek istedim.





Franco Bonsignori'nin bana hediye ettiği kitabından bir fotoğrafı:)


  Serginin sahibi, Livorno'da doğmuş ressam  Franco Bonsignori  yanıma geldi. Türk olduğumu söyledikten sonra çok sevindi, ve bana 30 resminin de tek tek hikayelerini anlatıp gezimde eşlik etti. Tabiki her cümlesi İtalyanca :)  Sergi , Pİnokyo'nun 3. milenyuma uyarlanmış halinin illustrasyonlarından oluşuyordu. Sanatçı Pinokyo'yu ve etrafındaki dünyayı makine parçalarını birleştirerek yeniden çizmiş, günümüze de hitap edebilen hoş bir uyarlama olmuş. Sanırım hikayeyi de yeniden yazmış ancak kötü italyancam yüzünden hikayelerdeki belirgin farklılıklar dışında tam olayı kavrayamadım ne yazık ki.  İtalyancayı pek de iyi bilmedğimi söylediğim halde bu mutevazı ve yetenekli illustratorun usanmadan bana tüm resimleri anlatması; tamamen yabancı bu kente alışmaya çalışan benim tam da aradığım sıcaklıktı :) Çocuk kitabı illustrasyonlarından çok hoşlandığımı ancak büyük bir yeteneğim olmadığını söylediğim zaman, resim çalışarak öğrenilen bir sanat diyerek beni telkin etmesi de cabası :)

  Eve gelip şu siteye  ( http://www.livornonow.com/ )  bir göz attıktan sonra , sitenin editoru Sarah'ya bir mail attım ve nerede İngilizce kitap bulabileceğimi sordum. Ve yine hoş bir sürprizle karşılaştım çünkü Sarah etrafta çok İngilizce kitap olmadığını ama kendi kütüphanesini bana açabileceğini söyledi :)  Hissettiğim mutluluk çikolataya eşlik eden güzel bir kahve tadı gibi :) Şimdilik kitap sorunum çözülmüş görünüyor ...

7 Ekim 2011 Cuma

Ciao Da Lİvorno




                                                  Via Della Venezia

 Livorno'ya geleli 9 gün oldu. Sanırım şehri tek başına keşfetmek için gerekli  cesaret ve rahatlığa yavaş yavaş ulaşıyorum. Bunda, şehrin en ünlü caddesinde, eski bir tiyatro binasında çalışma şansını edinmemin de katkısı var sanırım. Her gün 'Venezia ' caddesindeki mermer köprüden geçiyorum. Burayı bir turist gibi gezmek istemiyordum ancak her gün gördüğünüz yerlerin tarihi değerlerini bildiğinizde bakış açınız kesinlikle değişiyor. Ben de Livorno ile ilgili, burada yaşayan bir İngilizin, daha çok turistik fakat epey yararlı blogunu bulduktan sonra çevrem hakkında bir şeyler öğrenmenin keyfine varıyorum.

  Burası Venedik caddesi diye adlandırılıyor. Medici'ler zamanında (ve hala) liman kenti olan şehirde, tüccarların şehrin iç kısımlarına ulaşabilmesi için bu minik kanallar yaptırılmış. Kanallar merkezdeki kalenin etrafını dolaşıyor. Gondolla olmasa da minik bir feribotla kanal gezisi yapmak mümkün. Ben henüz karadan bakmakla yetiniyorum.





ÇAlıştığım anaokulu ' Centro Infanzia Alveare' çok eski bir tiyatro binası imiş . Şu durumda çok ilgi çekici görünmediğini söyleyebiliriz :)


       













  Okuldaki minikler bana birer hediye vermek istemişler! Her gün resim saatleri olan 5 yaş grubu öğrencilerimin eserleri aşağıdakiler.


Soldaki foto bir gemi imiş , üzerinde de geminin ismi :)



 İtalyan isimlerine henüz alışık olmadığım için , sağdaki neşeli resimde 'seni seviyorum ( ti amo) mu yazıyor, yoksa minik öğrencinin henüz öğrenemediğim ismi mi emin değilim .










'Bir çocuk gibi resim yapmayı öğrenmem yıllarımı aldı' diyen Picasso'ya selam gönderiyor bu kocaman kucaklamalı kız çocuğu.








     Dansçılar :)
               
  Şİmdilik öğrencilerim epey utangaçlar. Çünkü takip ettiğim öğrenme yaklaşımı gereği onlarla sürekli İngilizce konuşmam gerekiyor ve anlamadıkları için şaşkın suratlarla gülümsemekle yetiniyorlar. Benim de İtalyancam onların İngilizcesinden çok farklı değil . Uzun hikayeler anlattıklarında  'Allora bimbi, non so İtaliano bene ' diyebiliyorum.
  5 yaş grubunda bir çocuk benimle biraz fazla ilgileniyor :) Kendi uydurduğu 'İngilizce' ile bana bir sürü şey anlatıyor. Priceless...